Yahudiler ve erken kapitalizm Macaristan’da (Yahudilerin erken kapitalizmi Macaristan'da)ardından siyonizmin kurulması Bölüm 2


Liberalist düşünce fikrine göre her insan eşit doğar, ırk, din arasında fark olmaz (Liberalizm veya özgürlükçülük, bütün bireylerin özgürce yaşaması gerektiğine yönelik inancı belirten değişim temelli bir ideoloji, politika geleneği ve düşünce akımıdır. Toplumları oluşturan bireylerdir, bireylerin mutsuzluğu toplumun mutsuzluğudur).ayrıca bu ideolojiye göre ticaret piyasa sebest olmalı ve akışına bırakılmalıdır teorisi Macaristan’daki yahudiler için büyük bir avantaj sağladı ve önleri açıldı. 1848-1849 yılında  Meclisin no. 29 kanunu serbest oturmaya ve ticari faaliyette bulunma kanunu yahudilerin serbest oturumuna izin verdi. 1867. XVII. kanun yahudileri hirıstiyanlara eşit hak verip hem yurttaşlık hem politik alanında önceki 1848-1849 kanunu genişletilmiş oldu.


16. ve 17.yy’da Macar sığır üreticileri, “tőzsér-ek” ( bu söz türkçeden alınmıs tüccar /arap: tacir/ sözündendir)  bütün Avrupa’da meşhur külrenkli sığır sürüleri Vienna (Viyana), Nürnberg, Augsburg pazarlarına kadar hiç bir zorluğa yada sınıra  gerek olmadan engelsiz gütmüşlerdir. 1848-1849 kanunun yürürlülüğe girmesinden sonra Macaristan’da üretilmiş sığırların satılması işi “ev yahudisi” denilmiş yahudi tüccarlara  yaptırıldı. Tarim hammaddelerinin (büyükbaş, hububat, tütün, deri, kereste ürünü tahta vs.) üreticiden piyasaya taşınması ile  satış işleminin yapılması işlemi yahudi tüccarlar tarafından yapılmıştır. Hatta yavaş yavaş büyük ve orta toprak ağalardan meyhane, mezbaa kiralayan  yahudiler köylü çiftçilere mallarını bağzen faizli kredi olarak satmış ve borçlu alıcıdan aldığı kârından zenginleşmiştir.Yani o dönem hayvancılık işinin yanında faktoring işinide yapmışlardır.

1867’de sonra yabancı tüccarlar ile sıkı ilişki kuran yahudi tüccar yabancı menfaatine uyarak hammadde alıp satma işi yapmıştır, yabancı esnaflardan ya da fabrikalardan hazırlanıp satmasına uygun mal Macaristan’a ithalat (inport) mal olduğundan tüketicilere satıldı. Kâr, katma değer faizi yine ihracat ile ithalat yapan tüccarı kat be kat zenginleştirmiştir.

Macar halkı fakirleşmiş toprak orta ve büyük ağalarının oğulları köyleri bırakıp şehirlere yerleşmeye başlamıştı. Mesleksiz gençler devlet, il (vilayet) bürolarında her nevi memur işini kendine görev olarak üstlendi. Bürokrası büyümeğe başladı, memur kendisi fakir ama gururlu “beyim” zannetti ,

Macar kapitalizmini organize edenlerin  çoğu zengin yahudilerdi, cünkü ziraat, hayvancılık ticareti yoluyla topladığı sermaye genelde yuhudilerin elindeydi. Sermayecilerin  çoğu 1848 ve 1867’yılından önce'de yahudiydi. Kapitalizm ilk önce yahudi topluluğun oturduğu yerleri coğrafya bakımından değistirmiş oldu. Kapitalizmin merkez alanı köy degil, banka, anonim şirket, fabrika bürosu vs. artık şehirlerdeydi. Yahudiler istismar ettiği taşrayı bırakıp büyük toprak sahibilerinin mülklerinden ayrılarak, daha fazla kazanç umudu ile sehirlere yeleşmeye basladılar. 

1850 – 1861 senelerinde münhal kadrolu şehirler (szabad királyi város) ve seçme yoluyla belediye vekilleri (belediye yetkilileri) tarafından seçildiği yada yöneltildiği şehilerde yahudi topluluk fazla değildi. 1900’deki nüfus sayımına göre yahudi nüfus hem Tuna ötesindeki, hem Tuna - Tisa arasındaki yüksekovanın bölgelerinde sadece % 1 - 4 önceki orana göre daha fazla oldu. Ama Galiçyadan geldiği zaman ilk yerleşimin Tisa nehri civarı olduğu için Tisa kaynağına yakın çevrede % 6 – 9 yahudi coğalması görülür. Kuzey Macaristan şehirlerinde ve illerinde, Máramaros’ta % 18, Bereg’de % 10, Ugocsa’da % 11, Ung’da % 11 olarak görebiliriz. Buna karşılık fazla nüfuslu şehirlerde yahudi nüfus oranı illerinden farkli, daha çabuk yükselmekteydi. Nyitra ilinde % 5, Nyitra şehirlerinde % 24,2, Érsekujvár’da % 11,2 çoğalma oldu. Tuna ötesindeki Veszprém ilinde % 4,2, şehrinde %  11,2, Pápa şehirde % 18,6, Güney Macaristandaki Baranya ilinde %1,8, ama il merkezinde, Pécs’te  % 9,2, Fejér ilide % 2,5, ama Székesfehérvár il merkezinde 1840’ta 9 (!) yahudi, 1900’de daha 2726, şehir topluluğun % 8,9 yahudilerden ibaretti. Yahudi nüfusun en çabuk ve en büyük miktarda çoğaltması büyük şehirlerde görünür. Yahudi nüfus oranı Budapeşte’de % 24,4, Nagyvárad’ta % 25,8, Szarmár’da % 20,00. Losonc’ta % 20,00, Beregszász’ta % 28,00, Kuzey Macaristandaki Munkács’ta % 45,00 (!) i buldu.


Aşağıdaki tabloda,


Köy adı
1840’ta yahudi nüfus
1900’de yahudi nüfus
Hőgyész
630
386
Bonyhád
1563
1147
Dunapentele (Dunaujváros)
172
85
Rácalmás
103
73
Lovasberény
1240
114

Yahudi topluluğunun taşradan nasıl vazgeçtiğini ve köyde oturanların sayısının nasıl azaldığı görülmektedir.(kırsal bölgeden şehir'e göç etme - yerleşme ve çoğalma)


Yahudilerin yolu özeti budur: Kuzey Macaristan köyündeki meyhanelerden Budapeşte’de dükkan açmağa, sonraki aşama Viyana’nın bir bankasına, daha sonra geri dönüş ile Macaristan’a banka ya da toptan ve perakende alısveriş faaliyet sürdüren buna bağlı büyük şirketleri kurmasıydı.

Kapitalizm, özel mülkiyetin, üretim araçlarının büyük bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, gelir dağımı, üretim, mal ve hizmet fiyatlarının arz ve talebin buluştuğu piyasa ekonomisi tarafından belirlendiği sosyal ve ekonomik sistemdir. Bu sistemde genellikle bireylerin ya da grupların oluşturduğu tüzel kişiliklerin ya da şirketlerin emek, yer, üretim aracı ve para ticareti yapabilmeye hakkı vardır. Kapitalist ekonomi pratiği Avrupa'da 16. ve 19. yüzyıllar arasında kurumsallaşmıştır.

Bana göre kapitalizm,Verimlilik üzerine yoğunlaştığı için, sürekli gelişme ortamı yaratabilen, fakat, adalet kavramını yok saydığı içinde insanların tepkisini fazlasıyla çeken sistem.Doğaya ve insana asla saygısı yoktur,eninde sonunda kendisini yokedeceğine gerçekten inandığım sistemdir,yoksul birinin gözünden rezil gibi sicak bir gunde, sizin üstünüz yapış yapığ ter iken sadece tişortle, yanınızdan camları kapalı olarak gecen, takım elbise, kol düğmeli bir adamin kullandıgı klimali arabadır kapitalizm.

Yorumlar