Budapeşte’de ilk göreceğiniz yerlerden biri Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde yapılan Kahramanlar Meydanı’. Bu gerçekten görülmeye değer ihtişamdaki meydanda,
Osmanlı’yı ilk ve son kez yenilgiye uğratarak, adı ‘Török Verö‘ (Türk Döven)’e çıkan Haçlı komutanı Hunyadı Janoş’dan, Melek Gabriel’e (Cebrail) kadar birçok bronz heykel bulabilirsiniz.
Anlatılanlara göre, Macar Komutan Hunyadı Janoş, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bir savunma savaşı verir ve mevsim şartlarından dolayı kuşatmayı kaldıran Osmanlı geri çekilir. Haçlılar ise bunu büyük bir zafer olarak kabul eder, hatta Papa, o günden itibaren tüm ülkede saat 12.00’de çanların bu zaferin anısına çalmasını emreder. İşte Osmanlı’nın Avrupa’ya girişini 50-60 sene geciktiren bu savunma zaferinden sonra, o çanlar günümüzde de hala biz Türkler için çalar. Meydanda, bundan başka aralarında Tököli İmre’nin de bulunduğu Avusturya Macaristan İmparatorluğuna karşı ayaklanarak, daha sonra Osmanlı’ya sığınan isyancıların da heykelleri de var ve bugün bu kişiler de Macaristan’da ‘Kahraman’ olarak anılıyor. Ancak meydanın en hüzünlü hikayesi, 1956 yılında Ruslar’a karşı ayaklandığı için 2 gün içinde öldürülen 17 bin Macar gencine ait. Rus işgaline karşı halkın direncini kırmayı amaçlayan Rus ordusu, tüm evlerden topladığı 17 bin genci iki gün içinde öldürerek, amacına ulaşır. Bu olay, sadece Avrupa’nın değil, dünyanın en kanlı katliamlarından biri olarak tarihin sayfalarına yazılır.
Bu meydanın tam karşısına kafanızı çevirdiğinizde, içinde 20 bini aşkın sabit eseri barındıran Güzel Sanatlar Müzesi’ni göreceksiniz.. Pazartesi hariç, her gün 10.00 ila 17.30 arası açık olan bu müzeyi gezmek isterseniz, en azından bir gününüzü ayırmanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü bu ziyaret, koşar adımlarla bile yaklaşık 2 saat sürüyor.
Anlatılanlara göre, Macar Komutan Hunyadı Janoş, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bir savunma savaşı verir ve mevsim şartlarından dolayı kuşatmayı kaldıran Osmanlı geri çekilir. Haçlılar ise bunu büyük bir zafer olarak kabul eder, hatta Papa, o günden itibaren tüm ülkede saat 12.00’de çanların bu zaferin anısına çalmasını emreder. İşte Osmanlı’nın Avrupa’ya girişini 50-60 sene geciktiren bu savunma zaferinden sonra, o çanlar günümüzde de hala biz Türkler için çalar. Meydanda, bundan başka aralarında Tököli İmre’nin de bulunduğu Avusturya Macaristan İmparatorluğuna karşı ayaklanarak, daha sonra Osmanlı’ya sığınan isyancıların da heykelleri de var ve bugün bu kişiler de Macaristan’da ‘Kahraman’ olarak anılıyor. Ancak meydanın en hüzünlü hikayesi, 1956 yılında Ruslar’a karşı ayaklandığı için 2 gün içinde öldürülen 17 bin Macar gencine ait. Rus işgaline karşı halkın direncini kırmayı amaçlayan Rus ordusu, tüm evlerden topladığı 17 bin genci iki gün içinde öldürerek, amacına ulaşır. Bu olay, sadece Avrupa’nın değil, dünyanın en kanlı katliamlarından biri olarak tarihin sayfalarına yazılır.
Bu meydanın tam karşısına kafanızı çevirdiğinizde, içinde 20 bini aşkın sabit eseri barındıran Güzel Sanatlar Müzesi’ni göreceksiniz.. Pazartesi hariç, her gün 10.00 ila 17.30 arası açık olan bu müzeyi gezmek isterseniz, en azından bir gününüzü ayırmanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü bu ziyaret, koşar adımlarla bile yaklaşık 2 saat sürüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder